|
|
. |
BUNLARI BİLİYOR MUYUZ? (1) |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Teminatsız ve İncelemesiz Mahsuben KDV İadelerinde YMM Raporu Verilmesi Halinde Önceki 12 Dönemin İncelemeden Kalkacağı; Her ne kadar 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde; mahsuben iadenin ve belli bir limite kadar nakden KDV iadesinin teminatsız ve inceleme raporsuz olarak yapılacağı belirtilmiş ise de, bu şekilde 12 dönem KDV iadesinden yararlanan mükellefler, 1999/2 Sıra No.lu Vergi Denetimi ve Koordinasyonu İç Genelgesi’ne dayanılarak bu dönemlerden biri için incelemeye sevk edilmektedirler. Maliye Bakanlığı, İstanbul Defterdarlığı, Katma Değer Vergisi Gelir Müdürlüğü’nün 19.11.2001 tarih, KDV.MUK.B.07.4.DEF.0.34.18.YMM.5603 sayılı müktezasında; “… Buna göre, teminat ve inceleme gerektirmeyen iade ve mahsup işlemlerinde mükellefin incelemeye sevk edilen ilgili dönem hesapları, inceleme elemanınca incelemeye başlanılmamış ise veya incelemeye başlanılmış olmakla beraber inceleme elemanınca incelenmesine gerek görülmemesi halinde, YMM tarafından ibraz olunan Tasdik Raporuna göre işlem yapılması mümkün bulunmaktadır. Diğer taraftan YMM Raporu verilmesi halinde 12 dönmelik periyodun bu dönemden sonra başlayacağı tabidir” denilmektedir. Şayet incelemeye sevk işlemi yapılmamış ise, mükellefin bu 12 dönemden herhangi biri için hazırlatacağı YMM tasdik raporu, bu raporun ilgili olduğu ay ve daha önceki 12 aya ait birikimi ortadan kaldırmakta, yani 12 dönem, söz konusu YMM tasdik raporundan sonra, teminatsız ve incelemesiz nakden yahut mahsuben KDV iadesi alınan aylar için yeniden hesaplanmaya başlanacaktır. Teminatlı ve İncelemeli Mahsuben KDV İadelerinde Teminat mektubu Verilmemişse, YMM Raporunun İbraz Edildiği Tarihe Kadar Gecikme Zammı Uygulanması Gerektiği; 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin (A) bölümünde düzenlenen tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının “kendi vergi borçlarına” mahsubunu isteyen mükelleflerin 1.000.-YTL’yi aşan mahsup talepleri, ilgili belgelerin tamamlanmış olması şartıyla, inceleme raporu ve teminat mektubu karşılığında yerine getirilecektir. 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliği çerçevesinde tevkifata tabi tutulan işlemlerden yalnızca “yapım işlerinden” doğan mahsuben iade (1.000.-YTL’yi aşan) talepleri banka teminat mektubu ve inceleme raporu yanında yeminli mali müşavir tasdik raporu karşılığında da yerine getirilecektir. Buna göre; yapım işleri kapsamında tevkifattan doğan iade alacaklarının mükellefin kendi vergi ve SSK prim borçlarına mahsup talep edilmesi halinde, mahsubu talep edilen verginin 1.000.-YTL’yi aşmayan tutarı, mahsubun yapılmasına esas olan belgelerin tam olarak ibraz edilmiş olması kaydıyla dilekçenin verildiği tarih, 1.000.-YTL’yi aşan mahsup taleplerinde ise teminat mektubu, inceleme raporu veya YMM KDV iadesi Tasdik Raporunun vergi dairesine ibraz edildiği tarih itibariyle dikkate alınacaktır. Bu nedenle; teminat mektubu verilmemiş ise, mükellefin yapım işleri kapsamında 1.000.-YTL’yi aşan mahsup taleplerinde mahsubu talep edilen borcun vadesinden YMM-KDV İadesi tasdik raporunun vergi dairesine verildiği tarihe kadar arada geçen süre için gecikme zammı hesaplanması gerekecektir. Faturanın Yabancı Para Cinsinden de Düzenlenebileceği; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 215’nci maddesinde; “1-Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir. Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranılmaz…” hükmü yer almaktadır. Buna göre; yurt içindeki firma adına düzenleyeceğiniz faturalarınızın, Türk para birimi ile düzenlenmesi esas olup, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı’ndan Görüş Talep Başvurusunda Asgari Nelerin Bulunması Gerektiği; Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413’ncü maddesinde, “Mükellefler, Maliye Bakanlığından veya Maliye Bakanlığının bu hususta yetkili kıldığı makamlardan vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında izahat isteyebilirler…” hükmü yer almaktadır. Diğer bir ifadeyle, anılan madde hükmünden hareketle tayin olunacak özelgelerin bağlayıcılığı mükelleflerin mükellefiyetleri ile ilgili sordukları hususlarla sınırlı bulunmaktadır. Öte yandan; 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Hakkındaki Yönetmeliğin 10’uncu maddesinde; bilgi edinme başvurusunun, kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabileceği, açıklandıktan sonra, gerçek kişiler tarafından elektronik posta yoluyla yapılacak başvuruların, başvuru sahibinin adı ve soyadı, oturma yeri veya iş adresine ilave olarak kimlik doğrulama amacıyla kullanılacak T.C. kimlik numarası belirtilmek suretiyle, yapılacağı açıklamasına yer verilmiştir. Bu nedenle, söz konusu dilekçede, mükellefin adresi, vergi dairesi, vergi numarası ve T.C Kimlik numarası belirtilmediğinden soruların cevaplandırılması mümkün bulunmamaktadır. Yurt Dışı Çıkış Harcı Ödeyen Ancak Yurt Dışı Çıkışı Gerçekleşmeyen Kişilere Harç İadesi Yapılacağı; Bilindiği üzere 4705 sayılı Yurtdışına Çıkanlardan Harç Alınması ve 4481 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, yurt dışına çıkış yapan (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hariç) Türk vatandaşlarından çıkış başına 50 ABD Doları Türk Lirası tutarında harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu konuda Bakanlık Makamından alınan 30.01.2002 tarih ve 4779 sayılı yazıda: “28.07.2001 tarih 24476 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2001/2762 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Yurt Dışına Çıkışlarda Harç Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararın 4 üncü maddesinde belirtilen yurt dışı çıkış harcı alınmayacak kişilerden fazla veya yersiz tahsil edildiği anlaşılan harçların iade edilmesinde bu kişilerin pasaportlarının kimlik bilgilerini içeren sayfası ile bankalarca düzenlenen vergi tahsil alındısının aslı ile birlikte ilgili banka aracılığıyla tahsil edilerek, bankaca tahsilatın aktarıldığı vergi dairesine müracaat edilmesi gerekmektedir” denilmektedir. Buna göre, pasaportunuzun kimlik bilgilerini içeren sayfası ve bankaca düzenlenen vergi tahsil alındısının aslı ile ilgili vergi dairesine müracaat etmeniz halinde ödemiş olduğunuz yurtdışı çıkış harcının tarafınıza iadesi mümkündür. Fazla ve Yersiz Ödenen KDV’nin İade Edileceği; Konuyla ilgili olarak 28.02.2004 tarih 25387 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin I/1.bölümünde Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 8/2.maddesine göre fazla ödenen vergi miktarının tespitinin nasıl yapılacağı; I/3 bölümünde ise; I/1. bölümünde yapılan açıklamalara göre tespit edilen ve iadeye konu olacak vergi miktarının, ihracat istisnasından doğan incelemesiz, teminatsız iade sınırını aşması halinde iade talebinin YMM tarafından düzenlenen KDV İade Tasdik Raporu ya da Vergi İnceleme Raporu sonucuna göre yerine getirileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, 6 Seri No.lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliğinin (B) bölümünde; “Mükellefin iade talepleri ve buna ilişkin yeminli mali müşavir tasdik raporları aynı dönem hesapları incelemeye sevk edilmediği veya incelemeye sevk edildiği halde inceleme elemanınca incelemeye başlanılmadığı sürece kabul edilecektir.”denilmektedir. Buna göre, ödevlinin iade talebi incelemeye sevk edilmiş olmakla beraber incelemeye başlanılmaması veya inceleme elemanlarınca incelenmesine gerek görülmemesi halinde tereddüt edilecek başkaca bir hususunda olmaması durumunda iade işleminin YMM Raporuna göre yerine getirilmesi mümkün bulunmaktadır. İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tahakkukun Hangi hallerde Uygulandığı; Bilindiği üzere 6183 sayılı Kanunun “İhtiyati Haciz” başlıklı 13.maddesinde” İhtiyati haciz aşağıdaki hallerden herhangi birinin mevcudiyeti takdirinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun karariyle, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre, derhal tatbik olunur. 1. 9'uncu madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise, 2. Borçlunun belli ikametgahı yoksa, 3. Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa, 4. Borçludan teminat göstermesi istendiği halde belli müddette teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse, 5. Mal bildirimine çağrılan borçlu belli müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya noksan bildirimde bulunmuşsa, 6. Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para cezasını müstelzim fiil dolayısiyle amme davası açılmış ise, 7. İptali istenen muamele ve tasarrufun mevzuunu teşkil eden mallar, bu mallar elden çıkarılmışsa elden çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere, bu Kanunun 27, 29, 30'uncu maddelerinin tatbikini icabettiren haller varsa. Aynı Kanunun “İhtiyatı Tahakkuk” başlıklı 17.maddesinde “Aşağıdaki hallerden birinin bulunması takdirinde vergi dairesi müdürünün yazılı isteği üzerine defterdar, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla bunların zam ve cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verebilir. Vergi dairesi müdürü bu emri derhal tatbik eder : 1. 13'üncü maddenin 1,2,3 ve 5'inci bentlerinde yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden birisi mevcut ise, 2. Mükellef hakkında 110'uncu madde gereğince takibata girişilmişse, 3. Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte başkasına aidiyeti hakkında deliller elde edilmişse. Vergi Borcunun Ancak Kanunla Terkin Edileceği; Anayasamızın 73. maddesinde; ‘‘Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.’’ denilmekte olup, Maliye Bakanlığı veya Vergi Dairesi Başkanlıklarının, usulüne uygun tarh ve tahakkuk etmiş vergi borcunu terkin etme yetkisi bulunmamaktadır. Yurtdışı Çıkış Yasağının Nasıl Kaldırılacağı; 5682 sayılı Pasaport Kanununun “Pasaport ve vesika verilmesi yasak olan haller” başlıklı 22. maddesinde, vergiden borçlu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere, pasaport veya seyahat vesikası verilmeyeceği, verilmişse geri alınacağı, bunların yurtdışına çıkışlarının engelleneceği yönünde hüküm yer almaktadır. 15 Bin YTL olarak uygulanan yurt dışına çıkış yasağı konulmasını gerektiren vergi borcu tutarı, 439 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği ile 27.04.2006 tarihinden itibaren 25 Bin YTL ’ye yükseltilmiştir Bununla birlikte, 395 seri Nolu Tahsilat Genel Tebliğinde yurtdışına çıkış yasağı uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiş, “tahdit konulmasına neden olan borcun ödenmesi , terkini , teminat altına alınması hallerinde bu yasağın kaldırılacağı ve tahditlerinin kaldırılması yönünde Emniyet Müdürlükleri’ne bildirilecektir” ifade edilmiştir. Mükellefin Dava Konusu Ettiği Vergi ve Cezaların Tahsil İşleminin Duracağı Ancak, İhtiyati Haciz İşleminin Devam Edeceği; 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 9.ncu maddesinde "213 sayılı Vergi Usul Kanunun 344.maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası verilmesini gerektiren haller ile 359.maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Aynı Kanunun "İhtiyati Haciz" başlıklı 13.maddesinde "İhtiyati Haciz aşağıdaki hallerden herhangi birinin mevcudiyeti takdirinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararı ile haczin ne surette yapılacağına dair olan hükümlere göre, derhal tatbik olunur" denilmekte olup sözü edilen maddenin birinci fıkrasında anılan Kanunun 9.maddesi gereğince teminat istenmesini mucip hallerin mevcut olması halinde ihtiyati haciz tatbik olunacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun 16.maddesinde "Borçlu, 10.maddenin 5.bendinde yazılı menkul mallar hariç olmak üzere, mezkur maddeye göre teminat gösterdiği takdirde ihtiyati haciz, haczi koyan merci tarafından kaldırılır."hükmünü ihtiva etmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 27 nci maddesinin 3 ncü fıkrasında vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durduracağı, Aynı Kanunun 28 nci maddesinde Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği, ancak haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edileceği açıklanmıştır. Türkiye Dâhil, OECD Ülkelerindeki Vergi ve Kayıt Dışı Ekonomi Oranları;
Tablodan da görüleceği üzere, dolaysız vergi oranının çok düşük olduğu ülkemizde, kayıt dışı ekonomi oranı oldukça yüksek seyretmektedir. Hemen belirtelim ki, ülkemizdeki dolaysız vergi oranı 2004 yılında %21’e kadar düşmüş, 2005 yılı bütçesinde ise yüzde 27 olarak öngörülmüştür. Ülkemizdeki kayıt dışı ekonominin varlığı, vergi gelirlerinin az olmasına yol açmakta, bu durum hükümetlerin toplanması çok daha kolay olan dolaylı vergileri artırmalarına neden olmaktadır. Tüketim harcamaları üzerinden alınan dolaylı vergilerin fazla olması, üretici ve tüketicilerin bir bölümünü çok daha cazip olan kayıt dışı ticari işlemlere yöneltmektedir. Türkiye Hariç, Dünyanın Yarısını Oluşturan ve Toprakları En Geniş Ülkeler;
Dünyanın göller hariç karasal yüzölçümünün yarısı 11 ülkeye ait. Kalan kısmının yüzde 40’lık bölümünü 257 ülke ve özerk bölge paylaşıyor. Yüzde 10’luk bölümü ise Antartika kıtası oluşturuyor. Türkiye’nin karasal alanı ise dünya karasal yüzölçümünün ancak 0,5’i.
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İstasyon Caddesi No:21 Kat:3 Daire:6 Yeşilköy, Bakırköy-İSTANBUL Tel: 0 212 662 00 47 (3 Hat) Faks: 0 212 573 49 78 |