14 Ekim 2005 |
|
. |
ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİNİ KİMLER BEYAN EDECEK - KİMLER MALİYET VEYA GİDER YAZACAK |
||||||||||||||||
1. Giriş:
Özel İletişim Vergisi, 5228 sayılı kanunun 38 ’inci maddesiyle değişen, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39’uncu maddesi ile yürürlüğe girmiştir. İlgili maddede; verginin mükellefi, matrahı, nasıl beyan edileceği vb. konular açık bir şekilde yazılmış olmakla beraber, devamında gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilemez hükmü yer almaktadır. Bu hükümden hareketle, uzun bir aradan sonra idare tarafından verilen müktezalar konuyu tekrar gündeme getirmiş ve sıcak tartışma ortamları yaratılmış bulunmaktadır.
2. Yasal Dayanak, Kapsam ve Mevcut Uygulama:
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu, Madde 39 -
(31.07.2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı kanunun 38’nci maddesiyle değişen ve yayımını izleyen aybaşından geçerli olmak üzere yürürlüğe giren şekli) 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin,
a) Her nevi mobil telekomünikasyon işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri % 25,
b) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri % 15,
c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girmeyen diğer telekomünikasyon hizmetleri % 15,
oranında özel iletişim vergisine tabidir.
Bakanlar Kurulu, % 25 oranını % 10’a, % 15 oranını ise ayrı ayrı veya birlikte % 5’e kadar indirmeye ve bu oranları kanuni oranlarına kadar artırmaya yetkilidir.
Mobil telefon aboneliğinin ilk tesisinde (operatör değişiklikleri hariç) yirmimilyon lira ayrıca özel iletişim vergisi alınır. Bu tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Hesaplanan tutarın yüzde beşini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu şekilde tespit edilen tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye yetkilidir.
Verginin mükellefi; birinci fıkrada sayılan telekomünikasyon hizmetlerini sunan işletmecilerdir. Verginin matrahı, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül eder. Bir aya ait özel iletişim vergisi, izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar beyan edilerek aynı süre içinde ödenir. Bu verginin beyan ve ödenmesine ilişkin olarak 47 ve 48’nci madde hükümleri uygulanmaz.
Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde, 3065 sayılı Katma Değer vergisi Kanunu hükümleri uygulanır. Telekomünikasyon işletmecilerinin imtiyaz veya görev sözleşmeleri, ruhsatlar veya genel izinler uyarınca Hazineye ödeyecekleri payın hesaplanmasında özel iletişim vergisi dikkate alınmaz. Özel iletişim vergisi düzenlenecek faturalarda ayrıca gösterilir.
Bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez. Tahsil edilen vergiden 2.2.1981 tarihli ve 2380 sayılı kanun ile 27.6.1984 tarihli ve 3030 sayılı kanuna göre mahalli idarelere pay verilmez. Bu vergiye ilişkin usul ve esaslar ile verilmesi gereken beyannamelerin şekil, muhteva ve eklerini belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Yukarıdaki yasal dayanak incelendiğinde iki önemli husus öne çıkmaktadır;
a) Verginin mükellefi; birinci fıkrada sayılan telekomünikasyon hizmetlerini sunan işletmecilerdir. Verginin matrahı, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül eder. Bir aya ait özel iletişim vergisi, izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar beyan edilerek aynı süre içinde ödenir.
b) Bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez.
Yukarıdaki hususlar Özel İletişim Vergisi (ÖİV) nin mükellefi konumundaki (birinci safhadaki telekomünikasyon hizmeti sunan ) işletmeleri kapsamakta olup, bu işletmelerin düzenleyecekleri fatura ve yapacakları muhasebe kayıtları da aşağıdaki gibi olmalıdır.
Örnek:
(X) Telekomünikasyon A.Ş. düzenlediği bir cep telefonu faturasında,
Konuşma bedeli 100 YTL. ÖİV 25 YTL. KDV 18 YTL. TOPLAM 134 YTL.
(X) Telekomünikasyon A.Ş. yapacağı muhasebe kaydı ise,
_______ / __________
120. ALICILAR 134.00
600. YURTİÇİ SATIŞLAR 100.00 391. HESAPLANAN KDV 18.00 360. ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 25.00 Özel İletişim Vergisi _______ / __________
Aslında hizmet satış faturalarının kaydı ile ilgili maddede 360. ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR yerine tıpkı KATMA DEĞER VERGİSİ ’nde olduğu gibi HESAPLANAN ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ hesabı kullanılması, 360 hesabın ise beyanname verilerek verginin tahakkuk ettirilmesi üzerine kullanılması doğrudur. Tekdüzen hesap planında boş bulunan kodlardan bir tanesi bu amaçla kullanılabilir. Bu takdirde kullanılacak hesabın bakiyesi beyanname verilmesi üzerine 360 hesaba aktarılacaktır.
Yukarıdaki izahat ve örnekte olduğu gibi, (X) telekomünikasyon İşletmesinden faturayı alan (Z) işletmesi ise, faaliyetlerine ilişkin olarak ödedikleri bu fatura bedelini aşağıdaki gibi kayıtlarına alacaklardır. _______ / __________
770. GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 125.00 191. İNDİRİLECEK KDV 18.00
100/102. KASA/BANKA 134.00
950. NAZIM HESAPLAR 25.00 Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler Özel İletişim Vergisi
951. NAZIM HESAPLAR 25.00 Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler Karşılığı Özel İletişim Vergisi _______ / __________
3. Tartışma Konusu Olan Müktezalar:
“İlgide kayıtlı dilekçenizde, ……. Telekom tarafından sunulan telefon konuşma kartlarının ana bayiliğini yaptığınız, telefon konuşma kartlarının kendi bayilerinize, perakendecilere ve tüketicilere satışı sırasında düzenleyeceğiniz faturada özel iletişim vergisinin gösterilip gösterilmeyeceği ile Katma Değer Vergisine konu edilip edilmeyeceği hususlarında Bakanlığımız görüşü istenilmektedir.
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39.uncu maddesinde, Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin özel iletişim vergisi mükellefi olduğu, verginin matrahının, Katma Değer Vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül edeceği, bu verginin Katma Değer Vergisi matrahına dahil edilmeyeceği, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilemeyeceği ve hiçbir vergiden mahsup edilemeyeceği belirtilmiştir.
Dilekçenizin tetkikinden, Şirketinizin Telekomünikasyon Kurumundan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerden olmadığı anlaşıldığından, ana bayii olarak telefon kartlarının satışının tarafınızdan yapılması özel iletişim vergisi mükellefi olmanızı gerektirmeyecektir. Buna göre;
- … Telekom tarafından firmanıza yapılan telefon konuşma kartı teslimlerine ilişkin olarak düzenlenecek faturada özel iletişim vergisi hesaplanacaktır. Özel İletişim Vergisi tutarı… Telekom tarafından Katma Değer Vergisi matrahına dahil edilmeyecek, gider de yazılmayacaktır.
- Firmanızca bu kartların satışı nedeniyle düzenlenecek faturalarda ise özel iletişim vergisi hesaplanmayacak ve ayrıca gösterilmeyecektir. Ancak adınıza düzenlenen ….. Telekom faturasında yer alan özel iletişim vergisi tutarının, bu verginin mükellefi olmayan firmanız bakımından bir maliyet unsuruna dönüşmesi nedeniyle firmanızca düzenlenecek faturada Katma Değer Vergisi toplam satış bedeli üzerinden hesaplanacak,…. Telekom’a ödenen özel iletişim vergisi, katma değer vergisi matrahından indirilmeyecektir. Ayrıca özel iletişim vergisi tutarı firmanız tarafından gider yazılabilecektir.
- Bu husus firmanızdan sonraki satıcıların tamamı bakımından da geçerli olacaktır.
İlgide kayıtlı yazınızın incelenmesinden, iletişim hizmetlerinden yararlanan kurumlar adına düzenlenen faturalarda gösterilen özel iletişim vergisinin, gelir ve kurumlar vergisinin giderler kapsamında maliyet unsuru olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda başkanlığımızdan görüş istenildiği anlaşılmaktadır.
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39’uncu maddesinde, Telekomünikasyon Kurumu’yla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin özel iletişim vergisi mükellefi olduğu, verginin matrahının, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül edeceği, bu verginin katma değer vergisi matrahına dahil edilmeyeceği, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmeyeceği ve hiçbir vergiden mahsup edilemeyeceği belirtilmiştir.
Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, bu verginin mükellefinin Telekomünikasyon Kurumu’ndan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon altyapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerdir. Dolayısıyla, adı geçen kanunun 39’uncu maddesinin altıncı fıkrası hükmünün muhatapları telekomünikasyon hizmeti veren işletmelerdir.
Buna göre, özel iletişim vergisi mükellefleri tarafından verilen telekomünikasyon hizmeti nedeniyle şirketiniz adına düzenlenen faturalarda yer alan hizmet bedeli üzerinden hesaplanan özel iletişim vergisinin tarafınızca gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
4. Sonuç ve Değerlendirme:
Yukarıdaki izahatlar, değerlendirildiğinde, zamanında deprem vergileri adı altında getirilen vergiler arasında yer alan ÖİV yapılan düzenlemeler ile kalıcı bir vergi (gider vergisi) halini almış bulunmaktadır. 6802 sayılı gider vergileri kanunun 39’uncu maddesinde yer alana ancak kanundaki bazı ifadelerin farklı algılanması bu güne kadar yanlış uygulamayı da beraberinde getirmiş bulunmaktadır.
Özel İletişim Vergisi de tıpkı BSMV yada Özel Tüketim Vergisi gibi gider/maliyet yazılabilmelidir. Çünkü, bu vergi ilk çıkışındaki gibi olağanüstü hal vergisi değildir. 4481 sayılı Kanun içerisinde yer alırken bu verginin gider olarak yazılmamasını anlamak mümkündür. Marmara depreminin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla getirilmiştir. Bu nedenle her ne kadar hizmet üzerinden alınsa da adeta bir servet vergisi gibi kullanıcı kişi ve kurumların üzerinde kalması amaçlanmıştır. Ancak 2004 yılı başından itibaren tıpkı BSMV gibi Gider Vergileri Kanunumuzun içerisine taşınmıştır. Dolayısıyla bir harcama vergisidir ve Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesi uyarınca gider olarak yazılabilmelidir. Ancak bu durum var olan değil olması gerekendir. Olması gerekenin mutlaka yasal düzenlemelerle desteklenmesi ise gereklidir. Bizce kalıcı çözüm maddedeki gider yazılamayacağı hükmünün tamamıyla kaldırılmasıdır. [1]
Mükelleflerin büyük çoğunluğunun ÖİV ‘ni Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak matrahlarına ekledikleri gerçeği göz önünde tutularak, konu ile ilgili ve bu yaygın uygulama karşıtı Bakanlık görüşünün yalnızca birkaç mükelleflin yararlanacağı biçimde özelge ile değil, Tebliğ ile duyurulması gerektiğinin de altını çizmek istiyoruz. [2]
ÖİV ‘nin mükellefi konusunda tereddüt yoktur. Burada tereddüt yok ise kullanıcılar tarafından gider yazılmasında niçin tereddüt olsun (?) sorusuna cevap bulmak için verginin mükellefinin belirlenmesi ile problemin çözüleceğini, tartışmanın ise kısmen giderileceğini düşünüyoruz.
Şöyleki, ilgili kanun maddesindeki tartışılan; bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez İfadesi, bize göre birinci safhadaki bu verginin mükellefi olarak sayılan telekomünikasyon hizmetlerini sunan işletmecileri kapsamakta olup, bundan sonraki aşamalarda maliyet (bayiler için) ve gider unsuru (kullanıcılar) olmalıdır.
Ancak, kanundaki; “bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez” ifadesi uygulamaya yönelik çok açık bir ifade olmayıp, bu vergi diye başlayan ibarenin hangi aşamalara kadar ki vergiyi ifade ettiği çok net anlaşılamamış olduğundan bu güne kadarki uygulamaların da yanlış yapılmış olduğu görüşündeyiz. Verilen müktezalar yerinde ve doğrudur, ancak yeterli değildir. Verilen müktezalar doğrultusunda, kanunun ilgili maddesinin neyi ifade ettiği, çıkarılacak bir tebliğ ile bir an önce düzenlenmelidir. Aksi halde sadece verilen müktezalara göre mükelleflerin işlem yapmalarının doğru olmayacağı görüşündeyiz.
NOT: Yukarıdaki yazımızın yazılmasından sonra aynı gün yayımlanan (14.10.2005 tarih, KVK-19 sayılı) sirküler [3] ile konuya, müktezaların tam tersine farklı bir yaklaşımda bulunulmuş olup, ÖİV ‘nin hiç bir aşamada gider yazılamayacağı ifade edilmektedir. (Genel olarak, Tebliğ yerine Sirküler ile yapılan düzenlemelerin çoğu zaman eleştiri konusu olduğu da unutulmamalıdır)
DİPNOT VE KAYNAKLAR
[1] Burhan GEZGİN, Baş Hesap Uzmanı, Özel İletişim Vergisi Gider Yazılabilir mi?, HUD-Vergi Dünyası, Ekim 2005, Yıl 25, Sayı 290, Sayfa 45-49) [2] Şefik ÇAKMAK, YMM, Oluş Mali Hukuk Bürosu, Sirküler (1/94) 16,09,2005, Ankara [3] 14.10.2005 tarih, Kurumlar Vergisi Sirküleri/19 (Sirkülerin tam metni aşağıdadır)
T.C.
1 - Giriş
Özel iletişim vergisinin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılıp yapılmayacağı bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.
2- Konu İle İlgili
Mevzuat
5228 sayılı Kanunla değişik 6802 sayılı Kanunun “Özel iletişim vergisi” başlıklı 39 uncu maddesinin birinci fıkrasında; Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon altyapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin Kanun maddesinde belirtilen hizmetlerinin özel iletişim vergisine tabi olduğu, bu kişilerin özel iletişim vergisinin mükellefi olduğu, verginin matrahının katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül edeceği ve katma değer vergisi matrahına dahil edilmeyeceği ve düzenlenecek faturalarda özel iletişim vergisinin ayrıca gösterileceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca maddede, “Bu vergi,... gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilemez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez.” hükmü yer almaktadır.
3- Özel İletişim Vergisinin Mükellefleri Tarafından Gider Yazılıp Yazılmayacağı
Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon altyapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan ve özel iletişim vergisinin mükellefi olan işletmecilerinin fatura üzerinde gösterip tahsil ettikleri ve beyan ederek ödedikleri özel iletişim vergileri ile bu hizmetlerle ilgili olarak kendi adlarına düzenlenen faturalarda yer alan özel iletişim vergilerini, önceki bölümde yer alan madde hükmü uyarınca, gelir veya kurumlar vergisi uygulamasında matrahın tespitinde gider olarak dikkate almaları mümkün bulunmamaktadır.
4- Özel İletişim Vergisinin Mükellefi Olmayan Gelir Veya Kurumlar Vergisi Mükellefleri Tarafından Gider Yazılıp Yazılmayacağı
4 Nolu Gider Vergileri Sirkülerinin 3 üncü bölümünde de açıklandığı üzere, özel iletişim vergisi tek aşamada ve bir defaya mahsus alınan vergi olup bu verginin mükellefi olanlar Kanun maddesinde belirtilen hizmet teslimleri için düzenleyecekleri faturalarda hesaplanan özel iletişim vergisine yer verecekler; özel iletişim vergisi mükellefleri arasında gerçekleşecek hizmet satışlarında, bu vergiyi ödeyerek hizmeti satın alan mükellefler, söz konusu hizmete ilişkin düzenleyecekleri faturalarda önceden ödemiş oldukları özel iletişim vergisini Katma Değer Vergisi Kanununun 29, 30, 32 ve 34 üncü maddelerinde belirtilen hükümler çerçevesinde indirim konusu yapabileceklerdir.
Özel iletişim
vergisinin mükellefi olmayan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, adlarına
düzenlenen faturalarda yer alan özel iletişim vergisini, Kanunun “Bu
vergi,... gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilemez ve hiçbir
vergiden mahsup edilmez.” hükmü gereğince vergi matrahlarının tespitinde
gider olarak dikkate alamayacakları gibi; hesaplanan gelir veya kurumlar
vergisinden mahsup etmeleri de mümkün değildir.
|
||||||||||||||||
Serbesti Caddesi, Şekerpalas Apt. No: 1/6 Yeşilköy, Bakırköy-İSTANBUL Tel: 0 212, 662 00 47 (3 Hat) Faks: 0 212, 573 49 78 |