22 Şubat 2006 |
|
. |
SERBEST MESLEK KAZANCININ TESPİTİ, VERGİLENDİRİLMESİ VE ÖZELLİK ARZ EDEN HUSUSLAR |
|||||||||||||||||||||||||||||||
I. GİRİŞ
Serbest meslek faaliyetinde bulunan gerçek kişi mükellefler, kazançlarını yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmektedirler. Gelir Vergisi mükellefleri, 2005 yılı gelirlerini 2006 yılı Mart ayında beyan etmeleri gerekmektedir. GVK’nun 92’ nci maddesi gereği yıllık beyanname Mart ayının 15 inci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine verilir. Beyan edilen ve ödenmesi gereken vergiler ise, GVK’nun 117 nci maddesi gereği Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenir. Gelir vergisi mükellefi olan serbest meslek erbabı ve serbest meslek kazancının beyanı konumuz olacaktır.
Serbest Meslek Erbabı; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65, 66, 67 ve 68’inci maddelerinde serbest meslek faaliyeti ve serbest meslek kazancına ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Söz konusu maddelerde; serbest meslek kazancının tarifi, serbest meslek erbabı, serbest meslek kazancının tespiti ve mesleki giderlere yer verilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 65’ inci maddesinde serbest meslek faaliyetinin tanımı; "Sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır."şeklindedir.
II. SERBEST MESLEK KAZANCININ TESPİTİ
Gelir Vergisi Kanunu’nun 67 ’nci maddesinde; bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden, bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farkın serbest meslek kazancı olduğu belirtilmiştir. Gerçek usulde serbest meslek kazancı, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tutulan serbest meslek kazanç defteri üzerinden tespit edilir. Kollektif, adi komandit ve adi şirketler de serbest meslek kazançlarını serbest meslek kazanç defterine istinaden tespit ederler. Ancak, bu şirketlerin bilanço esasına göre tuttukları defterler ile noterler ve noterlik görevini ifa ile mükellef olanların ve borsa acentelerinin tuttukları resmi defterlerin de serbest meslek kazanç defteri yerine geçeceği Vergi Usul Kanunu’nun 210 ve 212’ nci maddelerinde hükme bağlanmıştır.
A. Serbest Meslek Kazançlarında İndirilecek Giderler
Serbest meslek kazançlarının tespitinde hasılattan indirilecek giderler Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’ inci maddesinde bentler halinde açıklanmıştır. Söz konusu madde 5035 sayılı Kanun’la 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden düzenlenmiştir. Yapılan yeni düzenlemeler çerçevesinde serbest meslek faaliyetinin ifası sırasında yapılan ve belgelendirilmek suretiyle gider kabul edilen ödemeler aşağıdaki gibidir.
1- Serbest Meslek Kazancının Elde Edilmesi ve İdame Ettirilmesi İçin Yapılan Genel Giderler
Kanunda serbest meslek kazancının elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin bir tanımı yapılmamış olmakla birlikte, serbest meslek faaliyeti ile doğrudan ilgili ve faaliyetin yürütülmesi ve kazancın doğması için zorunlu olan giderleri bu kapsamda değerlendirmek gerekmektedir. Bu kapsamda kira, aydınlatma, ısıtma, telefon, kırtasiye, işle ilgili şehir içi ulaşım, posta, işle ilgili bina, demirbaş, taşıt alımı dolayısıyla alınan borçlara ödenen faizler, bina ya da demirbaş onarım giderleri, yapılan işin hacmi ile orantılı temsil ve ağırlama giderleri, serbest meslek kazancı belirlenirken gider olarak dikkate alınabilir. İkametgahlarının bir kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İşyeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar ise amortismanın yarısını gider yazabilirler.
2- Hizmetli ve İşçilerin Giderleri
Hizmetli ve işçilerin işyerinde veya işyerinin müştemilatındaki iaşe (yemek) ve ibate (barınma) giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı ile demirbaş olarak verilen giyim giderleri serbest meslek kazancı belirlenirken gider olarak dikkate alınabilir. Hizmet erbabına işyerinde veya işyerinin müştemilatında yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler, herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın vergiden istisna olup doğrudan gider yazılmaktadır. Sigorta primleri ve emekli aidatının gider yazılabilmesi için geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları gerekmektedir. Demirbaş olarak verilen ve sadece işte kullanılan giysi veya üniforma giderleri de indirim konusu yapılabilir.
3- Mesleki Faaliyetle İlgili Seyahat ve İkamet Giderleri
Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri, seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla hasılattan indirilebilir. Ancak bunun için seyahatin işle ilgili olması, seyahatin işle ilgili olduğunun açıklanabilmesi ve yapılan seyahat harcamalarının Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddelerinde vesikalar ile tevsik edilmesi gerekir.
4- Mesleki Faaliyette Kullanılan Tesisat, Demirbaş Eşya ve Taşıtlar için Vergi Usul Kanunu’na Göre Ayrılan Amortismanlar
Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde anılan Kanun’un 328’ inci maddesine göre hesaplanacak zararlar dahil) kazancın tespitinde hasılattan indirilebilecektir. 01.01.2004 tarihinden sonra iktisap edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler için Maliye Bakanlığı’nca ilan edilecek amortisman oranları esas alınacaktır. Diğer taraftan serbest meslek erbabı binek otomobillerinin envantere dahil edildiği hesap dönemi için ay kesri tam sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar (kıst) amortisman ayırabilecektir. Serbest meslek faaliyetinde bulunan ve bilanço esasına göre defter tutan kollektif ve adi ortaklıklar hariç olmak üzere serbest meslek erbabının azalan bakiyeler usulüne göre amortisman ayırması ve yenileme fonu uygulaması söz konusu değildir. Ancak bilanço esasına göre defter tutan ve kollektif şirket ya da sermaye şirketi şeklinde serbest meslek faaliyetinde bulunanlar azalan bakiyeler usulünden ve yenileme fonu uygulamasından yararlanabilirler.
5- Alınan Mesleki Yayınlar İçin Ödenen Bedeller
Mesleki yayınlara ödenen bedeller ve mesleki teşekküllere ödenen aidatlar kazancın tespitinde hasılattan indirilebilir. 5035 sayılı Kanun’la yapılan düzenleme öncesinde sadece mesleki kitap ve dergi alımı ile sınırlı olan gider tanımı genişletilerek, mesleki faaliyetle ilgili tüm yayınların gider olarak dikkate alınabilmesi olanaklı hale gelmiştir.
6- Mesleki Faaliyetin İfası İçin Başka Meslek Erbabından Alınan Hizmet Bedelleri
Serbest meslek faaliyeti için bir avukatın bir başka avukattan, bir mali müşavirin bir başka mali müşavirden hizmet alması ve mesleğin ifasına lüzumlu aletlerin eczaların ve sair maddelerin tedariki için yapılan giderler hasılattan indirilebilir.
7- Emekli Sandıklarına Ödenen Giriş ve Emeklilik Aidatları İle Mesleki Teşekküllere Ödenen Aidatlar
Serbest meslek faaliyeti dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar gider olarak dikkate alınabilir. Söz konusu emekli sandıkları tabirinden kanunla kurulmuş sigorta ve emeklilik kuruluşlarını anlamak gerekir. Bu kapsamda değerlendirilen aidatlara ödenen tutarlar herhangi bir tutar sınırlaması olmaksızın gider konusu yapılabilir. Ancak gider olarak kabul edilecek emekli aidatının giriş aidatı periyodik aidatlar ve kanunen girilmesi zorunlu topluluk sigortalarına ödenenlerden oluşması gerekir. Dolayısıyla Kanunla kurulmuş olsa dahi sigorta kuruluşu veya emeklilik kuruluşlarına ihtiyari olarak ödenen tutarların indirimi mümkün değildir. Ayrıca bağlı olunan meslek örgütlerine ödenen aidatlar herhangi bir sınıra tabi olmaksızın gider kaydedilebilecektir. Ancak, serbest meslek erbabının kendi aralarında kurduğu ve katılınması zorunlu olmayan teşekküllere ödenen aidatlar gider konusu yapılamayacaktır.
8- Ödenen Meslek İlan Reklam Vergileri, İşyerleriyle İlgili Ayni Vergi, Resim ve Harçlar ile Kanun İlam ve Mukavelenameye Göre Ödenen Tazminatlar
Serbest meslek faaliyetine ilişkin yapılan bu tür giderler de indirim konusu yapılabilecektir. Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar hasılattan indirilir. Ancak, serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez
9- Kiralanan Ya da Envantere Dahil Taşıtların Giderleri
Serbest meslek erbabı, serbest meslek faaliyetini icra ederken kullandığı taşıtların giderlerini hasılattan indirebilir. Taşıtların giderlerinden kasıt, genel olarak taşıtların tamir, bakımı yakıt ve benzeri cari giderleridir. Ancak bu tür giderlerin hasılattan indirilebilmesi için söz konusu taşıtların kiralanmış veya envantere dahil olması gerekmektedir.
10- Binek Otomobillerin Satın Alınmasına İlişkin Olarak Ödenen ÖTV’nin Maliyet veya Gider Yazılması
Vergi Usul Kanunu’nun 274’üncü maddesinde satın alınan veya imal edilen emtianın maliyet bedeli ile değerleneceği, 262’nci maddesinde ise maliyet bedelinin iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilimum giderlerin toplamını ifade ettiği, hükme bağlanmıştır. Bu tanımlardan iktisadi kıymetin satın alınması veya imali nedeniyle kullanılan hammaddeler için ödenen ÖTV’nin maliyet bedeli içinde yer alması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, VUK’nun 269’uncu maddesinde gayrimenkullerin mütemmim cüzileri ve teferruatları, tesis ve makineler, gemiler ve diğer taşıtların gayrimenkul gibi değerleneceği belirtilmiştir.
Bu kısa açıklamalarımızdan ÖTV’nin satın alma bedeline dahil olduğunu ve satın alınan iktisadi kıymetin maliyet bedeli içinde değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varmaktayız. Ancak, VUK’nun gayrimenkullerin ve gayrimenkul gibi değerlerin iktisadi kıymetlerin değerlemesiyle ilgili 270’inci maddesinin son fıkrasında özel bir değerleme hükmü daha bulunmaktadır. VUK’a göre makineler, gemiler ve taşıtlar gayrimenkul gibi değerlenir.
Bu hükme göre, noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile emlak alım ve özel tüketim vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler. (5035 sayılı Kanunla yapılan ibare değişikliği ile 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere “taşıt alım vergileri” yerine “özel tüketim vergileri” ibaresi konulmuştur.)
5035 sayılı kanunun 48’inci maddesiyle ve 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere Taşıt Alım Vergisi yerine Özel Tüketim Vergisi getirilmiş ve VUK-270/2 maddesi kapsamında; “Özel Tüketim Vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler” ifadesi yer almıştır.
Bize göre de; satın alınan binek otolarının alış bedelleri içerisinde yer alan ÖTV’nin maliyet bedeline dahil edilmesi veya genel yönetim giderlerine atılması yönünde mükelleflerin tercih haklarını kullanmaları yönünde kanuni bir sakınca bulunmamaktadır.
11- Binek Otomobillerin Satın Alınmasına İlişkin Olarak İndirilemeyen KDV’nin Maliyet veya Gider Yazılması
Serbest meslek erbabı, serbest meslek faaliyetini icra ederken kullandığı taşıtların giderlerini hasılattan indirebilir. Taşıtların giderlerinden kasıt, genel olarak taşıtların tamir, bakımı yakıt ve benzeri cari giderleridir. Ancak bu tür giderlerin hasılattan indirilebilmesi için söz konusu taşıtların kiralanmış veya envantere dahil olması gerekmektedir.
Burada tartışılması gereken en önemli husus; binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen ve indirilemeyen KDV’nin maliyet veya gider yazılması konusudur. Uygulamada, binek otomobillerinin alımı sırasında yüklenilen ancak Kanun’un 30/b maddesi gereği indirim konusu yapılamayan bu KDV’lerin, doğrudan gider mi yazılacağı, yoksa maliyet unsuru olarak mı dikkate alınacağı hususunda tereddütlerle karşılaşılmaktadır.
Serbest meslek erbabının işinde kullanılmak üzere satın aldığı binek otomobili nedeniyle ödediği KDV’yi, Kanun’un 30/b maddesine göre indirmesi mümkün değildir. İndirilemeyen bu KDV, doğrudan gider yazılabileceği gibi, maliyete de intikal ettirilebilir. Bu konudaki seçimlik hakkı, tamamen mükellefe aittir.
Maliye Bakanlığı, binek otomobillerin alımında yüklenilen ancak indirimi mümkün olmayan KDV hakkında yapılacak işlem konusundaki görüşünü Genel Tebliğ ve Özelgelerle açıklamıştır.
Bakanlık 23 Seri no.lu KDV Genel Tebliği’nin (I) bölümünde, mükelleflerin işletme amacı dışında iktisap ettikleri binek otomobillerinin alımı sırasında ödedikleri ve kanun gereği indirimi mümkün olmayan KDV’nin, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceğini açıklamıştır. Aynı tebliğde, bu uygulamanın binek otomobili işletmeciliği ile uğraşan mükelleflerin işletme amacı dışında satın aldıkları binek otomobilleri için de geçerli olduğu belirtilmiştir.
Tebliğde yer alan “işin mahiyetine göre gider yazılması ve maliyete intikal ettirilmesinden kastedilen husus; 23 Seri no.lu Tebliğde yer alan “indirilemeyen KDV’nin işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği” şeklinde subjektif ve son derece esnek olan bir ifadedir.
Öte yandan, Maliye Bakanlığı’nca verilen bir özelgede; “binek otomobillerine ait olup indirilemeyen KDV’nin doğrudan gider veya maliyet unsuru olarak değerlendirilmesinde kanunen bir sakınca olmadığı” şeklinde çeşitli idari görüşler verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu Maliye Bakanlığı’nın 20.06.2000 tarih, 29609 sayılı Özelgesi aşağıdaki gibidir.
“3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30/b maddesine göre, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan Katma Değer Vergisi hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez.
23 Seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin I bölümünde indirim konusu yapılamayan bu verginin Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 269. maddesinde gayrimenkuller gibi taşıtların da maliyet bedeliyle değerleneceği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un 270. maddesinde ise “Gayrimenkullerde, maliyet bedeline satın alma bedelinden başka, aşağıda yazılı giderler girer…. Noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile Emlak Alım ve Taşıt Alım Vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.” denilmektedir.
Buna göre, taşıtların maliyet bedeliyle değerlendirilmesi sonucunda Taşıt Alım Vergilerinin maliyet bedeline eklenmesi veya genel giderler arasında gösterilmesinde mükelleflere ihtiyarilik tanınmıştır. Bu nedenle, binek otomobillerine ait indirilemeyen katma değer vergisinin doğrudan gider veya maliyet unsuru olarak değerlendirilmesinde kanunen bir sakınca bulunmamaktadır.”
Maliye Bakanlığı’nın 13.04.2000 tarih, 16814 sayılı Özelgesi ise özetle aşağıdaki gibidir.
“Serbest meslek erbabı tarafından iktisap edilen binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indiriminin mümkün olmadığı, indirilemeyen bu verginin otonun maliyet bedeline ilave edilerek amortisman ayırmak suretiyle gider kaydedilebileceği gibi, ilgili dönemde GVK’nun 68’inci maddesine göre gider olarak da dikkatte alınabileceği”
Bize göre de; serbest meslek erbabının aktifine alarak işinde kullandığı binek otomobilinin alışı sırasında ödediği ancak KDV kanununa göre indirim konusu yapmamış bulunduğu KDV nin gelir vergisi açısından doğrudan gider veya maliyet unsuru olarak değerlendirilmesinde kanunen bir sakınca bulunmamakta olup, bu konudaki seçimlik hakkı tamamen mükellefe ait olmalıdır.
B. Serbest Meslek Kazancının Tespitinde İndirim Konusu Yapılamayacak Giderler
Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’ inci maddesinin son fıkrasında serbest meslek kazancının tespitinde, her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatların gider olarak yazılamayacağı hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan yine Gelir Vergisi Kanunu’nun 90’ inci maddesinde Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkındaki Kanuna göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile ödenen gelir vergisi ve diğer şahsi vergilerin gelir vergisi matrahından ve gelir unsurlarından indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
III. SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ BEYANI VE BEYANNAME ÜZERİNDE YAPILACAK İMDİRİMLER
A. Serbest Meslek Kazancının Beyanı
Gelir Vergisi Kanunu’nun 85’ inci maddesinde, serbest meslek erbabının mesleki faaliyetinden kazanç temin etmemiş olsa bile yıllık beyanname vereceği hükme bağlanmıştır. Yıllık beyanname ise anılan Kanun’un 92’ nci maddesi uyarınca beyannamenin ait olduğu yılı izleyen yılın Mart ayının on beşinci günü akşamına kadar verilmesi ve tahakkuk eden gelir vergisinin de 117’ nci maddesi uyarınca Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenmesi hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun 18’ inci maddesi uyarınca istisna tutulan serbest meslek kazançları ile dar mükelleflerin tevkif suretiyle vergilenmiş serbest meslek kazançlarından yapılan vergi kesintisi nihai vergileme olacak ve bunlara ilişkin beyanname verilmeyecektir.
B. Serbest Meslek Kazancında Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi Üzerinde Yapılacak İndirimler
İlgili yıl içerisinde ödenmiş olması koşulluyla Bağ-Kur primi veya sigorta primi düşüldükten sonraki kazanç, beyannamenin Tablo-2 deki 19 no.lu satırına aktarıldıktan sonra diğer indirimler yapılır.
Yıllık gelir vergisi beyannamesinin Tablo-2 deki 19 no.lu satırına aktarılarak beyan edilen serbest meslek kazancı üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’ uncu maddesinde belirtilen aşağıdaki indirimler yapılabilir.
1. Şahıs Sigorta Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payı
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/1 maddesi ve 110 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği kapsamında Bağ-Kur giriş keseneği ve sigorta primlerinin ilgili yılda ödenmiş olması şartıyla; beyanname üzerinde beyan edilen gelirin %5 ’inin (bireysel emeklilik katkı payında %10 ’unun) ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması koşuluyla indirimi mümkün bulunmaktadır.
Beyan edilen gelirin %10 ’unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta primleri için beyan edilen gelirin %5 ’ini) ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları mükelleflerin yıllık beyanname ile bildirecekleri gelirden indirilebilir. Bireysel emeklilik sistemi ile diğer şahıs sigortaları için ödenen primlerin birlikte olması halinde matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutar, beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olacaktır. Bu durumda şahıs sigorta primleri için %5 oranındaki sınır ayrıca aranacaktır.
Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim ve katkı tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında, ayrıca indirilmemiş bulunması gerekir. Eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim ve katkı payları öncelikle kendi gelirlerinden indirilir.
Şahıs sigorta primi (%5) ile bireysel emeklilik primi (%10) arasında farklı oranlarda indirim uygulanmakla beraber, her ikisinin de ortak şartları; asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması, merkezi Türkiye’de bulunan sigorta şirketi ile sözleşme yapılmış olması, prim ve katkı payı tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması gerekmektedir. (GVK-89/1)
2. Eğitim ve Sağlık Harcamaları İndirimi
Mükellefler, beyan ettikleri gelirin %10 ’unu aşmaması, harcamaların Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yaptıkları eğitim ve sağlık harcamalarını (mükerrer 121’ inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler) gelir vergisi matrahının hesabında yıllık beyanname ile bildirilen gelirlerden indirebilirler. (GVK-89/2)
3. Bağış ve Yardımlar
Bağış ve yardımların yıllık beyannamede vergiye tabi gelirlerden indirilmesi bazı şartlara bağlıdır. Bu şarlardan birincisi beyannamede toplanan gelirin pozitif olmasıdır. İkincisi bağış ve yardımların aşağıda sayılan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılmış olması gerekir.
a) Gelirin %5’i ile sınırlı bağışlar
Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, kamu menfaatine yararlı derneklere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılacak bağış ve yardımın indirim olarak dikkate alınabilecek kısmı beyan edilen gelirin % 5’i ile sınırlandırılmıştır. Kalkınmada öncelikli yöreler de % 5’lik sınır % 10 olarak uygulanır. (GVK-89/4)
b) Gelirle sınırlı olmayan bağışlar
Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve 100 (kalkınmada öncelikli yörelerde 50) yatak kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için anılan kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı yıllık beyannamede bildirilecek gelirden indirilebilir. (GVK-89/5)
C. Serbest Meslek Kazancının Hesaplanması İle İlgili Örnek:
Bay (X) Yeminli Mali Müşavir olup, serbest olarak mali müşavirlik mesleğini icra etmektedir. Bay (X) 2005 yılında;
- Vermiş olduğu mali müşavirlik hizmetinden toplam 150.000.- YTL hasılat elde etmiştir.
- Mesleki giderleri toplamı 50.000.- YTL, dir.
- Net serbest meslek kazancı 100.000.-YTL, dir.
- Yıllık 3.000.-YTL Bağ-Kur primi ödemiştir.
- Merkezi Türkiye’de bulunan (A) sigorta şirketine, şahıs ve bireysel emeklilik katkı payı olarak 1.000.- YTL prim ödemiştir.
- Çocuğu için yıllık olarak 6.000.-YTL özel okul ücreti, kendisi, eşi ve çocuğu için 4.000.-YTL merkezi Türkiye’de bulunan (A) sigorta şirketine özel sağlık sigorta primi olmak üzere toplam 10.000.-YTL eğitim ve sağlık harcaması yapmıştır.
Bu veriler ışığında örneğimizin çözümü aşağıdaki gibi olacaktır.
Buna göre Bay (X)’in 2005 yılı Gelir Vergisi matrahı aşağıdaki gibi olacaktır:
IV. SONUÇ
2005 takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verileceği 15 Mart 2006 tarihine kadar, serbest meslek kazancı elde edenlerin de kazançlarını beyan etmeleri gerekli olduğundan, yazımızda özellikle serbest meslek kazancının beyanı ve özellik arz eden hususları anlatılmıştır.
Serbest meslek kazançlarının tespiti ve beyanı konusunda öne çıkan bazı özellikli hususlar şöyle sıralanabilir;
Konularında eksik veya hatalı işlem (uygulama) yapılmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
|
|||||||||||||||||||||||||||||||
Serbesti Caddesi, Şekerpalas Apt. No: 1/6 Yeşilköy, Bakırköy-İSTANBUL Tel: 0 212, 662 00 47 (3 Hat) Faks: 0 212, 573 49 78 |